tarihbulteni
devletyonetimi
DEVLET YÖNETİMİ
Teşkilatçı olmaları çok devlet kurmalarına sebep olmuştur. Bağımsızlık duygusu gelişmiştir.
Toplumun siyasi teşkilatlanmasının en üst basamağı il (devlet) olmuştur. Ülke sınırlarını koruyan ve halkı belli kurallara göre yöneten siyasi kuruluşa devlet denmiştir. Başında hakan bulunur.
Hükümdar ( ilig )
Egemenliğin ve siyasi iktidarın en başta gelen unsurudur.
Kağan, hakan, han, şanyü, yabgu, tanhu, ilteber, idikut, erkin hükümdarın unvanlarıdır.
Hükümdarlığın kaynağı ilahidir. Kutlu hanedan soyundan olanlar hükümdar olabilir. Göktanrı yetkiyi verir, buna kut denir. Kan yoluyla babadan oğla geçer.
Ülke töre ( türe )’ye göre yönetilir. Devlet ve topum yaşamını düzenleyen kurallardır.
Kağan resmi törenlerle tahta çıkar.
Hükümdarlık Sembolleri; Otağ ( hakan çadırı ), örgin (taht), kotuz ( sorguç ), tuğ ( sancak ), yay ve davul.
Hakan çadırı kubbelidir, kapısı doğuya açılır. Rengi ve şekliyle sahiplerinin konumunu belirtir.
Hükümdar alp ( cesur ve kahraman ), bilge ( akıllı ), adil ve erdemli olması gerekir.
Görevi orduya komuta etmek, töre hükümlerini uygulamak, ülkede birliği, dirliği, adaleti sağlamak, dağınık Türk boylarını toplayarak, halkı doyurmak ve giydirmektir.
Eşlerine katun ( hatun ) denilir. Söz sahibidirler, gerekirse naip ( vekil ) olarak devlet başkanlığı yapar, elçileri kabul eder, devlet meclisine katılır.
Veraset Sistemi
Türk devletlerinin en zayıf yönü tahta geçme konusunun belli kurala bağlanmamış olmasıdır.
Töreye göre hükümdar öldüğünde oğullarının hepsi tahta geçme hakkına sahiptir. Bu durum taht kavgalarına sebep olmuştur.
Turfan Uygurlarında tahta geçme hukukunun yazılı belgeler ve senetlere dayandırıldığı bilinmektedir. Tahta geçme baş hatunun çocuklarının hakkıdır. Türk kağanlarında siyasi amaçla başka ülke prensesleriyle evlenme de olmuştur.
Çocuklar küçükse, amcaları tahta geçer. Zaman zaman kurultay seçmiştir. Bazen yaşı en büyük ve bilgili olan tahta geçmiştir.( Ekberiyet Sistemi ).
En çok karşılaşılan durum hanedan üyelerinin mücadelesi olmuştur.
Kurultay – Hükümet
Devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı büyük meclise kurultay – toy - kengeş denmiştir.
Belli zamanlarda toplanır, önemli konular görüşülür, karara bağlanır.
Asker ve sivil tüm yöneticilerle boy beyleri, bağlı kavimlerin yöneticileri katılır. Toygun; meclise katılma hakkına sahip olanlara denir.
Hakan meclisin doğal başkanıdır. Ekonomik, siyasi, sosyal, dini, askeri konular görüşülür ve karara bağlanır.
Her yılın dokuzuncu ayında genel toplantı yapılırdı. Hayvanların sayım sonuçları, ordunun durumu, genel sorunlar görüşülür.
Ayukı ( hükümet ): Siyasi örgütlenmenin kurumlarından biridir. Hakanın ve meclisin emirlerini uygulardı.
Ayguci ( başbakan ): Hükümetin başında bulunur.
Buyruk ( bakan ): Hükümet üyeleridir.
Bitikçi ve tamgacı; Yazışmaları yapar ve dış politikayı yürütür.
Tarkan, Apa; Saray görevlilerindendir. Askeri ve sivil yönetimden sorumludur.
Tudun: Denetim ve vergi işleriyle ilgilenir. Vali.
Ordu; Hükümet konağının bulunduğu şehre denilir.
İl ( el ) – örgin ( saray ) devlet başkanının oturduğu yer.
Ebi ( hükümet konağı )
Bitigciler: Kâtip
Agı (Agılıg) : Hazine
Agıcı: Hazinedar
Kenetçi: Danışman
Subaşı: Ordu Komutanı
Tigin: Hükümdar Çocukları (Tekin)
Şad: Diğer Hanedan Mensupları
Tamgacı: Dış siyaset işlerini yürüten görevliler
Kımız: Kısrak Sütünden Elde Edilen Türklerim Milli İçkisi
Balık: ygurların Şehirlerine Verdikleri Ad (Beşbalık Ve Ordubalık Gibi).
Bitik Taş: Kitabe, Yazılı Taş
Börk: Genellikle Hayvan Postundan Yapılan Başlık
Kült: Tapma, Tapınma. Din.
Minyatür: çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen, ışık, gölge ve hacim duygusu yansıtılmayan küçük renkli resim tekniği.
Mani Dini (MANİHEİZM) : Hıristiyanlık, Budizm ve Zerdüştlük dinlerinin karışımı bir din.
İkili Teşkilat
Türklerde ilk devlet teşkilatı Mete Han tarafından kurulmuştur.
Ülke sağ – sol ( doğu – batı ) şeklinde ikiye ayrılarak yönetilir.
Doğu batıya göre üstündür. Güneşin doğduğu yer olduğu için. Hakan doğuda oturur, batıyı yabgu unvanıyla kardeşi yönetir. Yabgu iç işlerinde serbest, dış işlerde büyük hakana bağlıdır.
Tigin hükümdarın çocuklarıdır. Şad unvanıyla çeşitli yerlere tecrübe kazanmaları için gönderilir. Selçuklu ve Osmanlı’da da görülür.